16 Şubat 2016 Salı

Mısır | Egypt

Mısır ile başlamak istedim, çünkü benim için önemi bambaşka. Tek başıma, içimde bin bir şüphe, korku ve 'acaba'lar ile yola çıktığım, uçsuz bucaksız çölün içindeki hava alanına indiğimde 'ben nereye geldim böyle' diye şaşkın gözlerle etrafıma baktığım, baharat kokulu sıcak havayı uçaktan iner inmez hissettiğim bambaşka bir alem.. Gelin şimdi Mısır'da ne yapılır, nereye gidilir, ne yenilir ne içilir hep birlikte öğrenelim.

Mısır denilince akıllara gelen ilk şey, tabi ki Mısır Piramitleri. Benim olduğu gibi, belki pek çoğunun da Mısır'a gitme sebebi. Dünyanın 7 harikasından biri olan Keops Piramidi ve diğer piramitler, tüm inanılmazlıkları ile insanı hayretler içerisinde bırakıyor. Her bir taşının uzunluğu hemen hemen bir insan boyu kadar olan bu piramitlerin, 'binlerce yıl' önce insanoğlu tarafından inşa edildiğine inanmak oldukça güç. Hangi teknoloji ile, kimler ya da neler tarafından yapıldılar bilemem fakat, tek söyleyebileceğim mutlaka gidin görün, ne yapın ne edin, bahanelerin arkasına sığınmayın, bir yolunu bulun ve sadece gidin. Ben ağustos ayında ziyaret ettim piramitleri, o kadar sıcaktı ki acı çektim içten içe, bakmayın fotoğrafta güldüğüme:) Bu yüzden sizlere tavsiyem daha serin bir mevsimde gitmeniz.
Dilerseniz cüzi bir miktara deve ya da atlar ile gezintiye çıkabilir, ya da 200 LE (yaklaşık  70 Türk lirası) ödeyerek piramitlerin içine girebilirsiniz. Ha şimdiden söyleyeyim, mumya falan görmeyi umuyorsanız yanılıyorsunuz:) Mumyaların bir kısmı Kahire'deki Egyptian Museum'da, bir kısmı da Luxor şehrinde. Bilmeyenleriniz için, 'Tutankamon'un laneti' isimli efsaneyi okumanız şiddetle tavsiye edilir, piramitleri ziyaret etmeden önce ayrı bir heyecan veriyor insana. At ya da develerden sorumlu kişilere-çocuklara bol bol fotoğraf çektirebilir, bu harika anlarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz. Son olarak Kahire'nin Giza bölgesinde yer alan piramitlere, Mısır'da oldukça ucuz olan taksilerle yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuk ile ulaşabilirsininiz. (Toplu taşıma araçlarını kullanmayın, zira her gün özellikle metrolarda pek çok taciz olayları yaşanıyor.) Piramitlere giriş ise 40 LE, yaklaşık 15 Türk lirası.

Khan el Khalili:

Mısır'ın en popüler kapalı çarşısı. Bolca alışveriş yapabilir, sevdiklerinize hediyeler alabilirsiniz. Esnaf yabancı olduğunuz için fiyatı size başta yüksek söyleyecektir, bu yüzen mutlaka pazarlık yapın, ürünü en başta size söylenen fiyatın dörtte birine bile alabilirsiniz. Türkleri çok seviyorlar, hayranlar hatta. (bu neredeyse tüm ülkede böyle) Alışveriş yaparken üzerinde Beren Saat'in fotoğrafları olan eşyalar görebilirsiniz, o derece. Kısacası Türk olduğunuzu söylemekte fayda var:))

Falouka:
Mısır gece hayatı denilince akla gelen ilk şey kuşkusuz ki folukalar. Sanılanın aksine, Mısır'da inanılmaz çılgın bir gece hayatı var. Nil Nehri üzerinde yavaş yavaş salınan falouka isimli bu küçük teknelerde sabahlara kadar dans edebilir, eğlenceli Arap müzikleri ile çılgınlarca eğlenebilirsiniz. Ücret 10 - 15 LE gibi bir şey, yaklaşık 5 TL. 




Nil Nehri kıyısında gündüz yürüyüşü:

Kahverengi şehrin, İstanbul'u andıran mavi bölgesi. Gecesi ayrı, gündüzü ayrı güzel bu baharat kokulu mistik şehirde Nil Nehri kıyısında uzun ve huzurlu yürüyüşler yapabilir, aynı zamanda bir şehri en önemli kılan şeyi, 'şehrin insanlarını' gözlemleyebilirsiniz. Yalın ayak dolaşan, size şaşkınlık dolu gözlerle bakan küçük çocuklar, kuru yemiş, mısır vb. yiyecekler satan seyyar satıcılar, çoğu çarşaf içinde olan ve sadece yüzleri gözüken Mısırlı kadınlar. Binbir portre, binbir hikaye. İyileri ile kötüleri ile binbir çeşit insan. Bambaşka duygular hissedip, düşüncelerle bambaşka alemlere dalacağınız, vizyonunuzu inanılmaz değiştirecek - geliştirecek bir deneyim.










Ramazan şerbeti satan bir seyyar satıcı aracı.


Gündüz, içinde dans eden onlarca insan ile Nil'de gezintiye çıkmış bir faluka..
Falukalarda eğlence asla bitmez!

Fotoğrafın ortasında bulunan yüksek yapı : Cairo Tower